ÖZDEMİR; 'ORMANLIK ALANDA 3NCÜ OLAN MERSİN, ORMANCILIK ÜRÜNLERİ İHRACATINDA 10NCU'
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, kentin toplam alanının yüzde 54’ü nün ormanlık alan olmasına rağmen ormancılık ürünleri ihracatında bu potansiyelini değerlendiremediğini söyledi.
Özdemir yaptığı açıklamada ‘’Birçok insanın çalışma düzenini evine taşıması, başta eğitim olmak üzere pek çok sektörde alınan tedbirler, uygulanan kısıtlamalar, karantina dönemleri vb. faktörler başta mobilya ve kâğıt olmak üzere orman ürünlerine dayalı ürün satışlarını pandemi sürecinde yükseltti. Nitekim kâğıt ve suntanın ana maddesi olan kereste fiyatları Şubat 2020 ayı sonundan bugüne kadar dünya genelinde dört kat artış gösterdi.
Potansiyelimizi Değerlendiremiyoruz
Gelinen bu noktanın kentimiz açısından iyi analiz edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Çünkü Orman Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre kentimizin toplam alanının yüzde 54’ü ormanlık alan konumunda. 835 bin hektar ile Mersin, “ormanlık alan” açısından Antalya ve Kastamonu’nun ardından ülkemizin en büyük üçüncü ili. Ancak, bu alanın yüzde 44’lük bölümü “bozuk orman alanı” statüsündedir.
Türkiye İhracatçılar Meclisi sınıflandırmasına göre 2020 yılında Türkiye’nin bu sektörde 5,6 milyar dolar ihracatı bulunuyor. Bunun yüzde 44’lük bölümünü kâğıt, karton ve matbu yayınlar, yüzde 34’lük kısmını mobilyalar, yüzde 14’ünü kereste ve kalan yüzde 8’lik bölümünü diğer ürünler oluşturdu.
Mersin ise 74 milyon dolar ile bu pastadan sadece yüzde 1,3 pay alabildi. Ayrıca, kentimizin 1,9 milyar dolarlık ihracatı içerisinde mobilya, kâğıt ve orman ürünlerinin payı yüzde 4 dahi değildir.
Sonuç olarak, toplam orman varlığı açısından ülkemizin en büyük üçüncü şehri olan Mersin ormancılık ürünleri ihracatında onuncu sırada bulunmaktadır. Kayseri, Gaziantep ve Adana gibi orman alanı açısından Mersin’den geride olan komşu iller kentimizi geride bırakmaktadırlar.
Yeni Bir Eylem Planı Oluşturulmalı
Oysa sektörde hem yurtiçinde hem de ihracat fırsatları açısından önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre kâğıt, karton ve bunlardan yapılan eşyalardan ülke olarak ithalatımız 2,4 milyar dolar düzeyinde. Benzer şekilde 748 milyon dolarlık odun hamuru, 430 milyon dolarlık da ağaç ve ahşap eşyayı yurtdışından tedarik ediyoruz.
Dolayısıyla, kent olarak sektördeki artan talep yapısının iyi incelenmesi ve geleceğe yönelik bir eylem planının bugünden yapılması gerektiğini düşünüyorum. Nitekim, Bakanlığımız da Üçüncü Tarım Orman Şurası’nda ormancılık ürünlerinde ihracat gelirlerini arzu edilen seviyelere çıkarmak için marka, kalite, standardizasyon, tanıtım ve özendirme çalışmalarının destekleneceğini belirtmişti.
Bunun yanında orman köylülerinin gelir seviyelerinin artırılması için odun dışı orman ürünlerinin çeşitlendirilmesi, tarımsal ormancılığın teşvik edilmesi, ahşap kullanımının yaygınlaştırılması, ulusal orman envanterinin tamamlanması gibi önemli başlıklar belirlenmişti.
Bu doğrultuda, mevcut orman alanlarının artırılması, bozuk statüde bulunan alanların verimli hale dönüştürülmesi, talep gören ürünlerin üretilmesine yönelik dikim politikasının uygulanması ve bu ürünlerin işlenmesine dayalı sanayinin geliştirilmesi halinde kentimiz açısından yeni bir üretim, yatırım, istihdam ve ihracat kapısı açılacağı kanısındayım.