20 Aralık 2021 - Pazartesi

EKONOMİK TÜRBÜLANS!

Yazar - Bayram AKMEŞE
Okuma Süresi: 4 dk.
Bayram AKMEŞE

Bayram AKMEŞE

-
Google News

Merkez Bankası'nın 16 Aralık'ta gerçekleştirdiği yılın son PPK toplantısında faizler 100 baz puan daha düşürülerek %14'e çekildi. Karar sonrası malum olduğu üzere döviz, Türk Lirası karşısında tekrar atağa geçti.

Banka, açıkladığı karar metninde faiz indirimine 2022'nin 2. çeyreğine kadar ara verip politikanın etkilerini gözlemleyeceğini ve akabinde bu minvalde hareket edeceği sinyalini verdi. Ancak yaşanacak etki ne olursa olsun faiz artırımına dair bir sinyal verilmedi. Sn. Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından sonra da artırma gidilmesi mümkün değil zaten.

Ekonomi için kritik geçen haftada Avrupa Merkez Bankası da dahil olmak üzere 55 ülkenin merkez bankaları faiz kararlarını açıkladı. Bu ülkelerin 14'ü faiz artırımına giderken 40'ı faizi sabit bıraktı. Listede faiz indirimine giden tek ülke Türkiye oldu.

Böylece son 4 toplantıda 500 baz puanlık bir indirim gerçekleştirildi. Türk Lirasının yıllık bazda dolar karşısındaki değer kaybı %115,7 oldu. Bütün bu gelişmeler karşısında iç piyasadaki fiyat kontrolleri anormal bir seyir izleyerek enflasyonunda üzerinde zamlar gerçekleşti. 2000 yılı öncesi görmeye alışık olduğumuz "ekmek kuyrukları" tekrar gün yüzüne çıkmaya başladı. Özellikle belediyelerin üretip halka maliyetine arz ettiği, genel adıyla 'halk ekmek' olarak bilinen büfelerin önündeki kuyruk her geçen gün uzamakta. Ayçiçek yağı başta olmak üzere temel gıda maddeleri olağanüstü fiyat etiketleriyle raflarda yerini aldı.

Akaryakıta yapılan son zamlarla birlikte trafiğe çıkan araç sayısında da ciddi bir düşüş yaşandı. Bu tabloya iyi yönden bakacak olursak gördüğümüz en güzel şey hava kirliliğinin azalması!

Neyse, Hükûmet'in yeni ekonomi politikası en az 5 - 6 ay daha bu zamları beraberinde getirecektir. Enflasyonu nasıl dizginleyecekleri ise gizemini halen korumakta. Aslında faizlerin indirilmesi daha önce de dediğim gibi uzun vadede etkili ve ülke lehine. Bugün büyük banka ve sermayelerin bulunduğu "refah ülkesi" olarak bilinen İsviçre'de faiz oranı -0.75, enflasyon oranı ise %1.5. Ancak bizde bir "zamanlama hatası" olduğu açıkça ortada. Enflasyonun %20, reel enflasyonun %40'ın üzerinde olduğu bir konjonktürde bu girişimin sonuçlarını kestirmek oldukça güç. Enflasyonun yarattığı ve yaratacağı yıkımı sabit gelirliler için minimize etmek adına asgari ücrete %50 zam yapıldı. 2825 TL'den 4253 TL'ye çıkarılarak 1428 TL iyileştirme yapıldı. Ancak yapılan bu ciddi artışın görünüşte artış olduğunun hissedilebilmesi için önümüzdeki süreçte enflasyonun dizginlenmesi gerekmekte. Yani alım gücüne etkisi pozitif olarak yansıyıp ayrıca satın alma gücü paritesinin de aşağı yönlü hareketiyle reel bir artış yapılmış sayılacak. Aksi taktirde ne kadar zam yapılırsa yapılsın bir anlamı olmayacaktır. Ekonomimizdeki mikro ve makro noktalara tüm parametreleriyle baktığımızda şunu söyleyebiliriz: ekonomik durgunluk kapımızı çaldı!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları