YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞLAR YETİŞTİRİCİLERİ ENDİŞELENDİRİYOR
MESİAD Yönetim Kurulu Üyesi aynı zamanda Tarım, Gıda ve Sağlıktan Sorumlu Kurul Başkanı Ramazan Öz artan yem fiyatlarına dikkat çekerek, “Kuraklık yem sektöründe ciddi sorunlara neden oluyor, eğer yem fiyatlarını belirli bir oranda sabitleyecek uygulamalar geliştirilemezse süt hayvanını kesime gönderen yetiştirici sayısı daha da artıracaktır” dedi.
Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Üyesi, Tarım, Gıda ve Sağlıktan Sorumlu Kurul Başkanı Ramazan Öz, günden güne artan yem fiyatlarından duydukları endişeyi dile getirdi.
Ülkemizdeki ekonomik daralmanın beraberinde bir çok sektörü ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya bıraktığını söyleyen Öz, üretim ekonomilerinden en temel problemin maliyet girdilerinin dışa bağlı olmasını kaydetti.
“REKOLTE KAYIPLARI İTHALATIN DAHA ÇOK ARTMASINA NEDEN OLACAKTIR”
“Hayvancılığın başlıca sorunu olan yemde durdurulamayan fiyat artışlarıdır” diyen Ramazan Öz şu ifadeleri kullandı: “Bu sezon Güney Doğu ve İç Anadolu’daki kuraklık nedeniyle buğday ve arpa ürünlerinde en az yüzde 40’lık rekolte kaybı bekleniyor. Bu durum zaten hammadde de ithalata bağımlı olan yem sektöründe de ciddi sorunlara neden olacak. Eğer yem fiyatlarını belirli bir oranda sabitleyecek uygulamalar geliştirilemezse süt hayvanını kesime gönderen yetiştirici sayısı daha da artıracaktır. İç üretimdeki rekolte kayıpları ithalatın da daha çok artmasına neden olacaktır. Yem firmalarının hammadde ithalatında maliyetleri düşürecek uygulamalar geliştirilse fiyatlar kontrol altına alınabilir. Ayrıca yem sektörünün en önemli gider kalemlerinden biri akaryakıt maliyetleridir. Eğer yem sektörüne özel akaryakıt desteği sağlanırsa yem fiyatları aşağı çekilebilir. Ayrıca yem fiyatlarındaki istikrarı sağlayacak düzenlemelerinde bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Özellikle süt fiyatlarında yapılan zamlardan sonra yem üreticileri de keyfi olarak belirli oranda zamlar yapabiliyorlar. Bu durum hem süt üreticilerinin hem de süt sanayisinin karlılık oranının azalmasına neden oluyor. Süte yapılan her zam da tüketim oranlarının düşmesine neden oluyor. O yüzden hem süt üreticilerinin hem de süt sanayicilerinin geleceği için yem fiyatlarını aşağı çekmekten başka çare bulunmamaktadır.”
“YEM SEKTÖRÜ İÇİN TAVAN FİYAT UYGULAMASINA GİDİLMELİ”
Tarım ve hayvancılığın Türkiye ekonomisindeki önemine dikkat çeken Öz, yem sektörü için tavan fiyat uygulamasına gidilmesi gerektiğini belirtti.
Öz, “Et ve süt fiyatlarında yaşanan sorunların temelinde yem girdilerinin çok yüksek olması ve bu girdilerin kontrol altına alınmasında özellikle TMO’nun ve Bakanlığın bu duruma müdahale etmesi gerekiyor, yem fiyatlarındaki atışların durdurulmalı veya tavan fiyat uygulaması yapılmalıdır. Elbette serbest rekabet ekonomisi içinde yaşıyoruz, fakat üreticinin çok zor durumda olduğu bu dönemin gerçekliğine uygun olarak Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Komitesinin çiğ sütte uyguladığı referans fiyat benzeri yem sektörü için de tavan fiyat uygulamasına gitmeli. Özellikle sektörde ciddi zarar eden hayvan ve süt üreticilerinin bu dönem yaşatılması ülkemizin geleceğinin teminat altına alınmasıdır. Çünkü Türkiye’nin süt üretimi dünyada 8. Avrupa’da da 3. Büyüklüğe sahip. Ülkemizde iriliği ufaklı kayıtlı 1.112.466 adet süt çiftliği işletmesi var. Türkiye’de milyonlarca insanın üreterek geçimini sağladığı ve ülke ekonomisinin çok büyük bir paydaşı olduğu muhteşem bir ekosisteme sahiptir. Ne var ki bu ölçekte bir büyüklüğe sahip sektör kan kaybetmektedir. Bu duruma acil müdahale edilmeli üst düzey bir hassasiyet ile çözümler geliştirilmelidir. Aksi taktirde sektörde çökmenin yaşanması ülke ekonomisinde büyük bir yara açacaktır” şeklinde konuştu.